Bugün, Türk milletinin kalbinde derin izler bırakan bir devlet adamını, "Halkın Valisi" olarak bilinen Recep Yazıcıoğlu'nu anma günü… Ölüm yıldönümünde onu rahmetle yâd ediyor, milletin gönlünde açtığı çiçekleri yeniden hatırlıyoruz.
Recep Yazıcıoğlu, yalnızca bir vali değil; Türk bürokrasisine bambaşka bir soluk getiren, halkın kalbine dokunan, cesur ve kararlı bir liderdi. Ona boşuna "Sıradışı Vali", "Süper Vali", "Adam Gibi Vali" denmedi. Çünkü o, klasik devlet adamı kalıplarını kırarak, milletiyle kucaklaşmayı tercih etti.
Makama kapanan değil, köy yollarında yürüyen; makam arabasına değil, halkın minibüsüne binen; devletin sert yüzünü değil, şefkatli yanını gösteren bir vali… Yazıcıoğlu'nu farklı kılan işte buydu. Onun için vali olmak, sadece bir görev değil; milletin dert ortağı, hakkın ve haklının savunucusu olmaktı.
Türkiye'nin farklı illerinde görev yaptı ama gittiği her şehirde geriye bıraktığı şey aynıydı: halkın sevgisi, takdiri ve duası. Bugün hâlâ onu anan milyonlarca insan varsa, bu sadece makamından değil, gönüllere dokunmasındandır.
Recep Yazıcıoğlu, bürokrasinin ağır zincirlerini kıran, halka rağmen değil, halkla beraber karar alan bir yönetici oldu. Onu görenler, bir validen çok bir abi, bir dost, bir yol arkadaşı gördü. Cesur tavırlarıyla birçok bürokratın cesaret edemediği adımları attı, adaletli ve samimi yönetim tarzıyla efsaneleşti.
Gazeteci-yazar Köksal Pabuçcu tarafından kaleme alınan ve Folıant Yayınları tarafından yayımlanan "Vali Recep Yazıcıoğlu" kitabı, bu unutulmaz hayatı gelecek nesillere taşıyor. Kitap, bir biyografiden çok daha fazlası… Onun halkla kurduğu bağın, mücadeleci ruhunun ve sıra dışı yönetim anlayışının güçlü bir yansıması.
Bu eser, okuyucularına yalnızca bir valinin hayatını değil, aynı zamanda Türkiye'de nasıl bir devlet adamına ihtiyaç duyulduğunu da gösteriyor. Kitabı okuyan herkes, Yazıcıoğlu'nun neden "efsane vali" olarak anıldığını daha iyi anlıyor ve onun yönetim anlayışını bugünün yöneticileriyle kıyaslama ihtiyacı hissediyor.
Bugün, ölüm yıldönümünde onu bir kez daha hatırlarken, şu gerçeği yüksek sesle dile getirmek gerekiyor: Türkiye hâlâ onun gibi, milletin derdiyle dertlenen, halkıyla aynı sofraya oturan, devletin soğuk kapılarını halka açan idarecilere muhtaç. Recep Yazıcıoğlu, adıyla, hatıralarıyla ve mirasıyla, Türk milletinin efsane valisi olarak yaşamaya devam ediyor.
Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz…
