9312,13%-0,10
38,28% 0,05
43,71% 0,05
4098,05% -1,50
6690,48% -2,29
youtube.com/shorts/3vxDgjiSEz8
İstanbul’un tanınmış iş insanlarından ve 20 yılı aşkın süredir deniz ürünleri sektöründe hizmet veren Balıkçı Kenan Balcı, bugünkü basın toplantısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık hakkında çok ağır iddialarda bulundu. Balcı, yıllardır emek verdiği, yatırımlar yaptığı değerli arazisine İmamoğlu’nun çöktüğünü, üstelik bu arazinin hukuksuz bir şekilde CHP'li bir milletvekiline “hediye” edildiğini belgeleriyle açıkladı.
Balcı, toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bu arazi, benim alın terimle, emeğimle kazandığım, 20 yılı aşkın süredir yatırım yaptığım, İstanbul halkına hizmet verdiğim bir yerdi. Ancak Ekrem İmamoğlu ve Mehmet Murat Çalık, ellerindeki siyasi gücü kullanarak, arazimi neredeyse bedavaya gasp ettiler! Hukuk tanımadılar, vicdan tanımadılar. Bu toprakları bir CHP’li milletvekiline adeta armağan ettiler. Bu düpedüz siyasi yağmadır!”
Balcı’nın iddiaları yalnızca bununla sınırlı değil. Balıkçı Kenan, Ekrem İmamoğlu’nun bizzat kendisine baskı uyguladığını, taleplerine boyun eğmemesi halinde açıkça tehdit edildiğini ifade etti:
“Açıkça bana ‘İstediklerimizi yapmazsan pişman olursun’ denildi. Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir yönetim şeklidir? Ben iş adamıyım, siyasetçi değilim. Ama bu zulmü kabul etmeyeceğim. Hakkımı sonuna kadar arayacağım.”
Balcı’nın en çarpıcı açıklamalarından biri de belediyenin sistematik olarak işletmesini hedef aldığı yönündeydi:
“20 yıldır ruhsatlı olan işletmemin ruhsatını yenilemediler. Üstüne üstlük arazimin imarını iptal edip, arsayı işlevsiz hale getirdiler. Bu, planlı bir şekilde yapılan bir ekonomik kıyımdır. İstanbul halkına hizmet eden bir işletmeye bile tahammül edemiyorlar!”
Son olarak Balıkçı Kenan, bu olayın kişisel bir mesele olmadığını, tüm iş dünyasını ilgilendiren tehlikeli bir sürece işaret ettiğini söyledi:
“Bugün bana yapılan yarın başka bir iş insanına yapılabilir. Bir belediye başkanının bu kadar rahat bir şekilde kamusal gücü kişisel ve partisel çıkarlar için kullanması kabul edilemez. Türkiye bir hukuk devleti ise, bu hukuksuzluğun mutlaka hesabı sorulmalıdır!”