10586,32%0,96
41,26% 0,03
48,31% -0,05
4835,81% 0,53
7864,15% -0,34
Teknoloji çağının en büyük kolaylığı, aynı zamanda en büyük tehlikesi haline geldi. Telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası olurken, en fazla zararı aile içi iletişim görüyor. Artık aynı sofrada oturan anne, baba ve çocuklar birbirleriyle konuşmak yerine ekranlara gömülüyor.
Sosyologlar, aile içi muhabbetin azalmasının yalnızca iletişimi değil, aile bağlarının temelini oluşturan güven ve sevgi duygularını da zedelediğini belirtiyor. Özellikle gençler sosyal medya ve oyun bağımlılığı nedeniyle anne-babalarıyla vakit geçirmeyi ikinci plana itiyor. Bu durum, ailelerin giderek birbirinden uzaklaşmasına yol açıyor.
“Aile bağları teknolojiyle değil, muhabbetle güçlenir. Telefonlar sofrada değil, kenarda olmalı.”
Psikolog Dr. Mehmet Aydın konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Aile, bireyin en güçlü sosyal bağını oluşturur. Eğer bu bağ zayıflarsa, çocukların aidiyet duygusu, özgüveni ve hatta ileride kuracağı ilişkiler bile olumsuz etkilenir. Teknoloji tamamen yasaklanamaz ama sınırlandırılabilir. Özellikle akşam yemeklerinde telefonların masadan kaldırılması, haftada birkaç kez ‘ekransız aile saati’ yapılması çok faydalıdır.”
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, ebeveynlerin %63’ü çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlandığını, %48’i ise evde telefon ve televizyon kullanımının aile bağlarını zayıflattığını kabul ediyor. Bu tablo, meselenin sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
Uzmanlara göre çözüm, teknolojiyle savaşmak değil, onunla sağlıklı bir denge kurmak. Aileler bilinçli kullanım alışkanlıkları geliştirdiğinde hem dijital çağın imkânlarından yararlanmak hem de aile bağlarını korumak mümkün olabilir.
Siz akşam yemeklerinde telefonları masadan kaldırıyor musunuz?